“15 TEMMUZ: HAFIZA, ADALET VE GELECEK" PANELİ DÜZENLENDİ
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Uluslararası Medya Koordinatörlüğü tarafından, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla “15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek" paneli düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Uluslararası Medya Koordinatörlüğü tarafından, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen "Medya Programı" sürüyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Uluslararası Medya Koordinatörlüğü tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında "Zaferin Adı Türkiye" temasıyla gerçekleştirilen etkinliğe 81 ilden 81 yerel medya temsilcisinin yanı sıra Macaristan, İsveç, Birleşik Krallık, ABD, Sırbistan, Güney Kore, Azerbaycan, Türkmenistan, Senegal, Etiyopya, Nijerya, Kamerun, Kırgızistan, Malezya, Kuzey Makedonya, Yunanistan, Kazakistan, Fransa, İsviçre, Almanya, Uganda, Kenya, Gürcistan, Bulgaristan, Avusturya, Burundi, Gambiya, Gana, Tanzanya, Bosna Hersek, Rusya, Özbekistan, Fas, Güney Afrika, Suudi Arabistan, Katar, Moritanya, Tunus, Lübnan, Kuveyt ve KKTC’den medya mensupları katıldı.
Programın bugünkü ayağında ise “15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek” başlıklı panel düzenlendi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından başlayan panelin açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof.Dr.Burhanettin Duran, 15 Temmuz'un Türkiye tarihine altın harflerle kazınan kutlu bir demokrasi ve istiklal zaferi olduğunu, o gün Türk milletinin, iradesine zincir vurulamayacağını, bir kez daha tüm dünyaya ilan ettiğini ve takip eden günlerde ise, milletin geceler boyu demokrasi nöbetleri tutarak, yüksek bir siyasal bilinç ortaya koyduğunu söyledi.
15 Temmuz direnişinin toplumsal düzeyde köklü bir dönüşümün miladı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gece millet iradesine dayanan yepyeni bir siyasal kültür ve zihniyet doğmuştur. Türkiye Yüzyılı vizyonu işte bu toplumsal bilincin üzerine inşa edilmektedir. Üzerinden 9 yıl geçti ama o gece yaşadıklarımızın hepsi dün gibi aklımızda. Biliyorsunuz hafıza geleceğin teminatı demektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla, ülkemizin her köşesinden milyonlar meydanlara, sokaklara, havalimanlarına akın ettiler. FETÖ ihanet şebekesinin hain darbe girişimini çıplak elleriyle paramparça ettiler. Bizler de o gece, sokaklara dökülenler arasındaydık. Eşimle birlikte, İstanbul'da, Kızıltoprak'tan 15 Temmuz Şehitler Köprüsüne doğru yürümeye başladık. Önümüze çıkanlar oldu. 'O tarafa gitmeyin, insanları öldürüyorlar' dediler ama bu ikazlara rağmen, zerre tereddüt etmeden köprüye yürüdük. Tanık olduğumuz şey, büyük bir sivil direniş ruhuydu. Türkiye aşkı, bağımsızlık sevdası görülmeye değerdi. Ben bu kutlu mücadelenin bir ferdi ve sabahında zaferin de şahidi olabildiğim için Rabb'ime şükrediyorum. Bizler, 15 Temmuz Destanı'nın gururunu yaşarken, ülkesine ihanet eden FETÖ şebekesi, kararlı mücadelemiz sayesinde sefil bir hâle düşmüştür. Darbeci FETÖ unsurları tamamen etkisiz hâle gelene dek bu mücadele aynı kararlılıkla sürecektir. Türkiye çok daha güçlü ve aktif bir konuma gelmiştir. Terörsüz Türkiye hedefi, bir dönüşümün parçasıdır. Terörsüz Türkiye hedefi hem güvenlik politikalarının hem de toplumsal barışın temelidir. Bu vizyonun tohumları, 15 Temmuz'da sokaklarda gösterilen demokrasi direnişine çok güçlü bir şekilde bağlıdır. Terörsüz Türkiye, yaklaşık 50 yıl boyunca enerjimizi tüketen ülkemizin en büyük sorununun çözümü demektir. Pekişen birlik ve beraberlik ruhu, ülkemizin tüm tehditlere karşı çok daha dayanıklı hâle gelmesi demektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Kızılcahamam'daki tarihî konuşmalarında ifade ettikleri gibi büyük Türkiye'nin, güçlü Türkiye'nin, yeni Türkiye Yüzyılının kapıları ardına kadar aralanmıştır."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise yaptığı konuşmasında panelin başlığına dikkat çekerek, "Hafıza, adalet ve gelecek. Üç anahtar kavram, çok iyi tespit edilmiş bir gündem, onu özellikle ifade etmek isterim. Hafıza neler yaşadığımızı, nerelerden geldiğimizi ifade ediyor. Adalet, bu ihaneti, 15 Temmuz ihanetini gerçekleştirenleri, FETÖ terör örgütünü ve arkalarındaki karanlık güçleri hukuk çerçevesinde bunlardan nasıl hesap sormamız gerektiğini ifade ediyor. Gelecek ise bu acı tecrübeden çıkarılacak derslerle geleceğimizi nasıl daha sağlıklı, daha sağlam bir zeminde inşa edeceğimizi gösteriyor. Bütün bu boyutlarıyla bu kavramların ben çok kıymetli olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Bir insan için hafıza ne kadar kıymetliyse, bir toplum için de en az o kadar kıymetlidir. Bir an için hafızanızı kaybettiğinizi düşünün, hayatınız ne hale gelirdi. Toplumlar için de aynı şey geçerli. Hafızası olmayan veya hafızası sağlıklı olmayan bir toplumun geleceği de sağlıklı bir zeminde kurulamaz, bugünü de olmaz. Hafızası olmayan bir toplumda adalet de olmaz, gelecek de olmaz. Dolayısıyla bu sıralama da bence çok doğru yapılmış. Hafıza, adalet ve gelecek. Önce hafıza, önce nereden geldiğimizi, ne yaşadığımızı, ne tecrübe ettiğimizi bilmek çok çok kıymetli diye inanıyorum. Bu çerçevede 15 Temmuz'un arka planına mutlaka daha derinlemesine bakmamız lazım. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ve FETÖ'cüler bu eylemden sonra, bu hain girişimden sonra birçok FETÖ'cü gözaltına alındı, tutuklandı ve yargılandı. Adalet sistemimize ve bağımsız, tarafsız yargıya da bu vesileyle tekrar teşekkür ediyoruz. O gece yargı görevini yerine getiren kahraman yargıçlarımıza da buradan teşekkür ediyoruz. Adalet, yaptığınız suçun karşılığını görmek demektir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olarak adaleti tecelli ettirmiştir, ettirmeye de devam etmektedir." diye konuştu.