Bir seçim sürecini daha geride bıraktık. Bu seçim süreci de her seçim sürecinde olduğu gibi çekişmeli geçti. Güzel tarafı kayda değer herhangi kötü bir olay yaşanmamış olmasıdır. Kozlu’da 15 yıldır gazetecilik yapan biri olarak bu seçim sürecinin bir değerlendirmesini yapacak olursak; ‘Kozlu böyle ihanet görmedi’ desek yalan olmaz… Evet, aylar önce de ifade ettiğim gibi bu seçimde Ak Parti’nin adayı Kozlu’da üç dönem Belediye Başkanlığı yapan Ali Bektaş’ın rakibi CHP ya da diğer partiler değil, tek başına Ekonomi ve geçim sıkıntısı idi. Bu durum tüm ülke çapında da etkisini gösterdi. Bunu iyi işleyen muhalefet meyvesini aldı. CHP büyük bir çıkış ve patlama yaşadı. 25 yıldır, 45 yıldır hatta 75 yıldır kazanamadığı bazı yerlerde dahi birçok Belediye Başkanlığını kazandı. Kozlu’da bunlardan birisi oldu. Ancak Kozlu’daki seçimin CHP’nin ülke çapındaki rüzgârından farklı bir yanı daha vardı. Onun adı da yapılan gizli ittifaklar ve ittifaklar çerçevesinde partilerine ve partilerinin adayına ihanet edenlerin seçimin kaderine olan etkisi. Bu arada rengini, tarafını başından beri belli eden, elindeki kısıtlı imkânlara rağmen onurlu bir mücadele veren herkesi saygı ile takdir ediyorum. Bu bağlamda gösterdikleri baba-oğul dayanışması, inancın azmin ve mücadelenin en güzel örneğini CHP Belediye Meclis Üyesi Adayı Erkut Alacalı ve oğlu Ozan sergiledi. Altuğ Dökmeci bir başarı elde etti ise en büyük pay baba-oğul Alacalı’larındır. *** Benim asıl dikkat çekmek istediğim mesele sırf istediğini alamadığı için yol yürüdüğü insana ve davam dediği davaya ihanet edip, karşı tarafa kazandırdığı zaferle gurur duyan omurgasızlar ile kazanılan bir zaferin sonucunda ne kadar başarı elde edilir ona. Tarih şunu göstermiştir ki, birine ihanet eden yarın diğerine de eder, birini menfaatleri için satan yarın bir gün diğerini de satar! Bu değişmez bir gerçektir. Ve CHP’nin adayına bu zaferi kazandırdıklarını düşünenlerin hepsi yarın Ali Bektaş’tan isteyip te alamadıklarını almak için aynı kapıda yeni başkana rahatsızlık vereceklerdir. Çünkü bunların hiçbiri yol yürüdükleri, önceden defalarca nemalandıkları, kendilerine mevki makam, imkân veren insana boş yere ihanet etmediler. Daha çok istediklerini alamadıkları için ihanet edip sizin yanınızda yer aldılar. Bunu da unutmayın. Yeni başkan bu sözümü bir kenara not etsin! Zamanı gelince hatırlatırım. *** Şimdilik her şey çok erken. İzleyip göreceğiz. Önümüzde beş yıl var. Önemli olan ele geçirmek değil, yönetmektir. Kozlu’yu iyi tanımayan Ereğli’den bazı güçler sayesinde tepeden inme aday yapılan, Dökmeci’nin Ali Bektaş’ın baş edemediği bu ihanet şebekesi ile nasıl yol yürüyüp Kozlu’ya nasıl hizmet edeceğini gerçekten çok merak ediyorum. Çünkü hepsi almaya odaklı beklenti içerisinde! Dilerim, ben yanılırım ve bunlara rağmen Dökmeci Kozlu adına güzel şeyler yapar. Kozlu adına yapılan her güzel şeyin şimdiye kadar yanında olduğum gibi şimdiden sonra da yanında olmaya yapılan yanlışlarla ilgili olarak ta kamuoyunu aydınlatmaya devam edeceğim. *** Son olarak daha önce yaşanılan bazı tecrübeler ışığında küçük bir tavsiye ile sözlerime son vermek istiyorum. Kozlu Belediye Başkanlığı makamı kimsenin şahsi makamı değildir! Halkın makamıdır! Her kim bu makamı ve o makamın yetki ve gücünü temsil ettiği kişilere karşı kullanmaya kalkar, o makamı hesaplaşma, intikam alma, hesap sorma aracı olarak görürse geçmişteki örneklerde olduğu gibi hüsrana uğrar! Bizden söylemesi. Bunları geçmişte yaşadık. Ezcümle kim ki, Kozlu adına güzel şeyler yapar, senden benden demeden halk ile bütünleşir, hizmet yolunda koşarsa kim ne demiş umursamadan yanında oluruz…