Çin ‘in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan Covid 19 virüsü havaların soğuması ve kış aylarına girmemizle birlikte ülkemizde de vaka ve ölüm sayılarının artmasına neden olmuştur. Virüsün ortaya çıktığı andan itibaren Avrupa ülkeleri ve Çin’de aşı ile ilgili çalışmalar halen devam etmektedir.
Türkiye ; Aralık ,Ocak ve Şubat aylarında gelecek 50 milyon doz aşı için Çin’le , bunun yanı sıra Almanya ile 1 milyon doz ve sonrasında 25 milyon doz aşı için anlaşma yapmıştır.
Aşı konusunun gündeme gelmesiyle birlikte aşı olmak istemeyenlerin de sayısı bir hayli fazla yer almaktadır. .
Vatandaşlar aşıya zorunlu tutulmaktan, aşının etkileri ve virüs üzerinde kesin çözüm olmaması , aşı olmak istemedikleri takdirde evden çıkamayacakları, sosyal, kültürel ve ekonomik imkanlardan kısıtlanacakları vb konularda endişe duymaktadır.
Salgın hastalıklar olağanüstü durumdur. Anayasa , kanunlar ve yapılan uluslararası anlaşmalar çerçevesinde olağanüstü durumlar düzenlemiştir. Salgın hastalıklara ilişkin ülkemizde düzenlenmiş olan en eski kanun Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’dur.
Kanunun 57. Maddesinde mücadele edilecek hastalıklar tek tek isimleriyle açıklanmıştır. Kanunun eski olması sebebiyle yürürlüğe girdiği tarihten sonra çıkacak olan yeni hastalıklara ilişkin herhangi bir açıklama yer alamamaktadır. Covid 19 virüsü yeni bir virüs olduğu için kanunda adı geçmemektedir .
Kanunun salgın hastalıklarla ilgili aşıyı düzenlediği 72. Maddesi ise saymış olduğu salgın hastalıklarla ilgili aşının uygulanmasının zorunlu olduğuna ilişkindir.
Bu nedenle kanunda açıkça ismi geçmeyen Covid 19 virüsü için aşının halka zorunlu tutulması Anayasa’nın 17. Maddesinde yer alan vücut bütünlüğünün dokunulmazlığına aykırılık teşkil edecektir.
Anayasa Mahkemesi de önüne gelen bireysel başvurularda kanunda anılan hastalıklardan birine girmedikçe zorunlu aşının anayasaya aykırı olduğuna karar vermiştir.
Özetleyecek olursak : mevcut olan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’muz sadece saymış olduğu hastalıklar ve aşıyı kapsamakta olup Covid 19 virüsü için kanunda boşluk söz konusudur.
Covid 19 ‘un salgın hastalıklar kapsamına kanuni çerçevede alınması ve buna ilişkin getirilecek olan zorunlu aşı uygulaması Anayasa’ da yer alan vücut dokunulmazlığının ihlaline neden olacağından bu zorunluluğun getirilmesi hukuken mümkün değildir.