Refik Saydam Hıfzısıha Enstitülüsü 1928 yılında Atatürk ün önderliği ile kuruldu.
Her alanda olduğu gibi koruyucu hekimlikte önemli rol oynayan bulaşıcı hastalıklara karşı aşılama, aşı imali ile de dışa bağımlılığın azaltılması ile stratejik bir önem kazanmakdı.
Biyolojik savaşın da günümüzde ön planda olduğu düşünülürse biyolojik silahlara karşı savunma gerektiren yöntemlerin geliştirilmesi de önem taşır.
Hastalıklarla mücadelede tedavi pahalı ama hastalığa yakalanmamak ucuz yöntemdir. Fransızların Pastör Enstütüsü örnek alınarak kurulan bu merkezde üretilen kolera aşıları 1938 de Çin e 1 milyon aşı ihracını gerçekleştirecek kapasiteye erişmişti.
1950 de DSÖ BCG ve influenza için Refik Saydam Hıfzısıha enstütüsünün yeterliliğini tescil etmişti.
Bu enstitü geliştirileceği yerde nedeni bilinmez şekilde 2011 yılında mevcut iktidar tarafından kapatıldı.
Covit n 19 enfeksiyonunun yayılmasını ve pandemi halini alması ile dünyada yaklaşık 1200000 kişi vefat etti. Ülkemizde 10 bin civarında kişi öldü .
Ülkemiz gibi sağlıklı veriler lanse edilmediğine diğer ülkelerde göz önüne alınırsa belki 3-5 milyon insan bu hastalıktan vefat etti.
Kimler kurtardı. Koruyucu hekimlik önlemleri yüksek olan düzgün kriz yönetimi yapılan ülkelerde ölüm az oldu.
Küba, Almanya, Japonya,İzlanda gibi ülkelerde ölüm sayısı çok az. 130 milyona yakın nüfüsü olan Japonya’da yaklaşık 1700 kişi hayatını kaybetti.
Pandeminin ciddiyeti,
Ölümlerin artışı ile aşı geliştirme çalışmaları hız kazandı. Aşı üreten firmalar, son derece gelişmiş laboratuarlarından yetişmiş teknik personelle bu işe soyundu.
Bu arada, ülkemizde olsun başka ülkelerde olsun bir dolu tıbbi şalatanlar ortaya çıktı.
Kimi ülke serbest toplum bağışıklığına kimi ülke ciddi izolasyon yöntemlerine kimi ülkeler ne olduğu anlaşılmayan yasaklama politikaları ürettiler.
Amaç sadece hastane yoğunluğunu kırmak herkesin aynı anda hasta olmasını önlemek oldu .
Yetersiz tıbbi olanakları kullanan tıbbi şarlatanlar verdikleri demeçlerle siyasi erklere hizmet millete umut dağıttılar. Gerçek özveri ile çalışan bazı guruplar aşama kaydetti.
Güvenli aşı için son zamanlarda üç firma Alman Biontec, ABD Pfizer ve bir Rus firması faz 3 çalışmalarında öndeler.
Biz ilk 10 da bile değiliz.
İşte burada önemli olan şey kapatılan enstitü tarzı bir stratejik bilim kurulumuzun olmaması.
Corona için aşıyı bir yana bırakın mevcut influenza için bile dışa bağımlı olduk. Oysa bir aşı üretim merkezimiz olsa belki iç piyasayı doyurup dışa satış bile yapabilirdik.
Olan olaylardan alınacak ders bu kurumun tekrar faaliyete geçirilmesini sağlamak teknik personelin eğitimi için modern merkezlerden destek burs ve kurslar almak.
Bu kurumu asri şartlara uydurmak gereklilik arz etmektedir. Yetkili kurumlara açık çağrımdır.