İLETİŞİM BAŞKANLIĞI DEZENFORMASYON İLE MÜCADELEYİ SÜRDÜRÜYOR

Geçtiğimiz günlerde yaşanan Balıkesir merkezli 6,1 şiddetli deprem sonrası çeşitli basın yayın organları ve sosyal medya kanallarında yapılan art niyetl, halkı kışkırtıcı nitelikteki dezenformasyon yayınlarına karşılık T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından bir bilgi notu paylaşıldı. Ülke çapında yaşanılan çeşitli afetler sonrası sıkça karşılaşılan dezenformasyon türleri ve mücadele yöntemlerinin ele alındığı bilgi notunun, amacının, toplumun doğru bilgiye ulaşması adına yanıltıcı paylaşımlara karşı farkındalık oluşturmak olduğu ifade edildi. İletişim Başkanlığının bilgi notunda şu ifadelere yer verildi,  Depremler, büyük yıkımlara ve can kayıplarına yol açan doğal afetlerdir. Bu tür afetler sırasında doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmak hayati önem taşır. Ancak, depremin ardından sosyal medya ve dijital platformlarda yayılan asılsız bilgiler, halkın paniğe kapılmasına ve doğru müdahalelerin gecikmesine yol açabilir. Dezenformasyon, afet sonrası dönemde sıkça karşılaşılan bir problem olup, yanlış bilgi ve iddiaların hızla yayılmasına neden olabilir. Bu bilgi notunda, yaygın olarak karşılaşılan dezenformasyon türleri ve mücadele yöntemleri ele alınmaktadır. Amaç, toplumun doğru bilgiye ulaşımını sağlamak adına bu tür yanıltıcı paylaşımlara karşı farkındalık oluşturmaktır: 1. Yanıltıcı Ölüm ve Hasar Bilgileri Depremin yol açtığı ölü sayısı, hasar miktarı gibi veriler hakkında yanıltıcı ve abartılı bilgiler yayımlanabilir. Bu dezenformasyonlar, afetin gerçek etkisine dair manipülatif paylaşımları tetikleyebilir ve halk arasında gereksiz korku ve endişeye yol açabilir. 2. Sahte Kurtarma Haberleri Deprem sonrası, mahsur kalan kişilerin kurtarıldığına dair sahte haberler ve görüntüler paylaşılabilir. Bu paylaşımlar, kurtarma ekiplerinin çalışmalarını sekteye uğratabilir. Kurtarmanın gerçekliğini doğrulamadan yapılan paylaşımlar halkı yanlış yönlendirebilir. 3. Yardım Engellemeleri ve Sahte Lojistik Problemleri Afet sonrası, yardım malzemelerinin depolarda bekletildiği veya yardım ekiplerinin afet bölgesine girmesinin engellendiği yönünde asılsız iddialar sıkça yayılmaktadır. Bu tür dezenformasyonlar, yardımların yönetimini zorlaştırabilir; halkın güvenini sarsabilir. 4. Afet Sonrası Sahte Bağış Kampanyaları Depremzedelere yardım sağlamak amacıyla sahte bağış kampanyaları oluşturulabilir. Gerçekten depremzedelere yardım yerine, insanları kandırarak para toplama amacı güden bu tür dezenformasyonlar, mağdurları mağdur etmeye devam edebilir. 5. Afet Anı Görüntülerinin Manipülasyonu Eski deprem görüntülerinin veya afetlerle ilgisi olmayan videoların, yeni bir depremle ilgiliymiş gibi yayıldığı durumlar görülebilir. Bu tür manipülatif paylaşımlar, paniği artırarak halkın doğru bilgi almasını engelleyebilir. 6. Çok Sayıda Depremin Ardışık Olarak Olacağı İddiaları Deprem sonrası, ardışık büyük depremlerin olacağına dair yayılan asılsız iddialar halk arasında paniğe yol açabilir. Gerçek dışı bilgiler, halkın doğru hazırlık yapmasını engelleyebilir. 7. Zararın Azaltılması İçin Yanıltıcı Yöntemler Deprem sonrası zararları azaltmak için önerilen sahte "ilk yardım" veya "hayatta kalma" yöntemleri yanıltıcı olabilir. Bu tür bilgilere itibar etmek, tecrübesiz kişilerin doğru müdahale yapmalarını engelleyebilir ve daha fazla zarara yol açabilir. Öneriler: Deprem ve afetle ilgili bilgilerin teyit edilmeden yayılmaması gerektiği vurgulanmalıdır. Vatandaşlar, afet durumunda başta İçişleri Bakanlığı’na bağlı AFAD olmak üzere resmi kaynaklardan alınan bilgileri dikkate alması telkin edilebilir. Sosyal medya paylaşımlarına karşı dikkatli olunması, asılsız iddialar karşısında teyit edilmeyen bilgilerin paylaşılmaması tavsiye edilir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. (TANSEL KARDEŞ)