Anasayfa
Yazarlar
Tansel KARDEŞ (Şimal Yıldızı)
Yazı Detayı
Bu yazı 1 kez okundu.
DEMOKRASİYİ HAZMETMEK
Bir süredir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunuyorum.
Burada kısa sürede geliştirdiğimiz yakın dostluklar ve mesleki bağımlılıklarımız vesilesi ile KKTC’nin siyasi gündemini de takip eder olduk.
Bu süre içerisinde KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri gerçekleşti.
Üçlü Koalisyon Hükümetini oluşturan siyasi Partilerin desteklediği mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ana muhalefet partisi olan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)’nin Genel Başkanı Tufan Erhürman karşısında büyük bir farkla seçimi kaybetti.
Seçim süreci büyük bir olgunluk içerisinde geçti.
Seçim günü ise sanki sıradan bir günmüş gibiydi.
KKTC’nin en sevdiğim yönü de bu olsa gerek.
Türkiye’deki gibi siyasetin gerginliği insanların üzerine yansımıyor burada.
Adaylardan biri Federasyon yönetim tarzında çözümü savunurken diğeri yüzde yüz zıt iki devletli çözümü savunuyordu.
Ancak ne hakaret ne kavga ne küfür.
Aynı gün uzaktan takip ettiğim Zonguldak’ta CHP İl Kongresinde aynı siyasi görüşü savunan aynı partiye mensup kişilerin kongrede yumruk yumruğa birbirine girdiğini üzülerek izledim.
Seçim sonuçları sandıkların kapanmasından bir saat sonra netleşti.
Kazanan belli oldu.
Kazanan CTP adayı Tufan Erhürman, sağduyu dolu bir açıklama yaptı;
Hukukun üstünlüğü ve adaletten sapmayacağını, an itibari ile partisinin genel başkanlığından istifa ettiğini ve toplumun tamamının Cumhurbaşkanı olarak herkesi kucaklayacağına vurgu yaptı.
Federasyon modeli çözümünü savunmasına rağmen, dış Politikada Türkiye ile istişare etmenin bir devlet geleneği olduğunu kendisinin de bu geleneğe uygun hareket edeceğine ve Türkiye ile tam uyum içerisinde bir yönetim sergileyeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisini arayıp kutladı.
Cumhurbaşkanı yardımcısı Yılmaz kendisini aradı kutladı ve Kuzey Kıbrıs Türk Toplumunu gösterdiği siyasi olgunluktan ötürü tebrik ettiklerini söylediler.
Ancak MHP lideri Bahçeli’nin açıklaması ortamı gerdi.
Kuzey Kıbrıs Türk Halkının siyasi iradesini yok sayan açıklamaya toplumun her kesiminden tepki yağdı.
Türkiye’de TV programlarında KKTC konuşulmaya, sosyal medyada ileri geri yorumlar yapılmaya başlandı.
KKTC de sonuçların açıklanmasının ardından 1-2 saat sonra siyaset konuşulmazken, Türkiye’de hararetli tartışmalar iki gün sürdü.
Türkiye’den burada olduğumu bilen birçok arkadaşım aradı, ‘Orada durum nedir?’ diye sordu. Belli ki, seçim sonuçları ile ilgili panik yapmışlar.
Şunu tüm samimiyetimle ifade edeyim ki, bir şeye uzaktan bakmakla içinde olmak gerçekten çok farklı oluyormuş…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayanlar çok rahat ve kendinden çok emin!
İktidara kim gelirse gelsin,
Cumhurbaşkanı kim seçilirse seçilsin, sonuçta Türkiye’nin dediği olur!
Türkiye garantör ülke.
Türkiye’nin onay vermediği ne uluslararası bir politika izlenir, ne de Türkiye’nin kabul etmediği bir anlaşma imzalanır!
Olay bu kadar net!
O zaman Türkiye’de siyaset kurumunu takip edenlerin tüm endişesi boş ve anlamsızdır.
Burada Türkiye’de alışkın olmadığımız siyasi bir olgunluk ve siyasette saygı kurumu halen devam ediyor.
İnsanlar hangi siyasi görüşe sahip olurlarsa olsunlar, hür iradelerine ve iç işlerine müdahale edilmesini kabul etmiyorlar.
Hepsi vatansever, hepsi Laik, demokratik, hukuk devletine bağlı, hepsi Atatürkçü ve Türkiye’ye yürekten bağlı.
Bu bağları zedeleyici yorumlardan uzak durmak gerekir.
Kalın sağlıcakla…
Ekleme
Tarihi: 23 Ekim 2025 -Perşembe
DEMOKRASİYİ HAZMETMEK
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.