CHP Kozlu İlçe Başkanlığı Delege seçimleri geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirildi. Seçimleri mevcut İlçe Başkanı Merve Arslan kazandı. Bu kazanılan seçim Merve Arslan’ın içine sindi mi bilmem! Ama birçok partilinin içine sinmemiş. Hak, hukuk, adalet, şeffaflık, dürüstlük diye yerelde iktidara gelenlerin söylemlerine uygun hareket etmediklerini toplum olarak hep birlikte izliyoruz. En basiti, Merve Arslan Güney Mahallesi seçim sandığını eniştesinin lokantasına koydurmamalıydı… Akıllara Ak Partili Ali İhsan Yavuz’un İstanbul seçimleri sonrasında sarf ettiği o meşhur sözler geliyor… Ne demişti Yavuz? ‘Hiç bir şey olmasa bile mutlaka bir şey olmuştur…’ Neyse, Merve, doğruluğu tartışılsa da siyasetteki bir başka deyim olan; ‘çalda gel, çırpta gel. Sandıktan çıkta gel!’ deyimi misali sandıktan çıktı. Ama sandıktan çıkar çıkmaz kendine siyaseten çeki düzen verip, eski hatalarından ders alacağına, oyunu ve kalbini kazanamadığı partililerin kalbini kazanıp, birleştirip, barışacağına yine kavga etmeyi, ötekileştirmeyi, ayrıştırmayı tercih etti. Öyle ya da böyle zaten seçimi kazanmışsınız! Yakışıyor mu? Aynı partinin mensubu olan rakiplerinize, ‘Alçaklara kar yağıyor…..’ ifadelerinin yer aldığı şarkı ile gönderme yapıp sosyal medyada paylaşım yapmak? İlçe başkanı olarak böyle bir şey yapanı uyaracağı yerde, ateşe benzinle gidip bu paylaşıma tepki gösterenler hakkında tehditler savurup yargı ile tehdit etmek doğru mu? Mahkeme kadıya mülk olmaz! Merve kardeşim. Bütün rakiplerini partiden diskalifiye etsen de bir gün sende gideceksin! Ama en güzeli gittikten sonra güzel anılmak. Sen kötü anılmak için elinden geleni yapıyorsun! Abi nasihati yanlış yoldasın. Umarım içerisinde bulunduğun güç zehirlenmesinden kurtulur ve Kozlu’nun dinamiklerini göz ardı etmeden partine ve kendine yakışır şekilde hareket edersin. *** Diğer yandan bu süreçte en çok takdir ettiğim kişi Kozlu Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci oldu. Şimdi bazılarının, ‘ne oldu sen Altuğ Dökmeci’ye muhalefet ederdin, eleştirirdin. Aranız düzeldi mi?’ dediklerini duyar gibi oluyorum… Öncelikle bunun aranız vardı-yoktu ile alakası yok! Eleştirilmesi gerekli yerde mesleğim gereği kim olursa eleştiririm! Ama yiğidi öldür hakkını yeme atasözü misali takdir edilmesi gerekli yerde de takdir etmesini bilirim. İşin özünde gazeteci olarak benim kimseyle şahsi meselem olmaz! Bu arada, aranız iyi-kötü işi, siyasi olgunluğa erişmemiş makam sahiplerinin kendisini eleştiren basın mensuplarına düşman hukuku uygulaması ile alakalı bir durumdur. Maalesef sağcısı, solcusu bunu hepsi yapıyor… Her neyse, Altuğ Dökmeci bu süreçte başka seçim bölgelerindeki gibi ortaya düşüp, ya da ismi ortada dolaşıp partilileri ya da belediyede çalışanları tehdit edip, ikna edip Merve Arslan’a oy vermeye zorlamadığını biliyoruz. Onun adını kullanarak bunu birileri yaptıysa bile münferit birkaç olaydan öteye gitmemiştir diye düşünüyorum. Bu bakımdan partililerden ve kamuoyundan takdir topladı. Gerçi Merve kaybetse en çok Altuğ rahat edecekti ya… Neyse, işin o kısmı da başka bir yazı konusu olarak şimdilik kalsın… Umarım, makam temsil eden insanlar yanlışlarından ders çıkarır da gelecekte Kozlu adına her şey güzel olur. Kalın sağlıcakla.